Kaim Vakfı ve Üsküdar Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği “ 28 Şubat - Aslında ne oldu” programı Nevmekan Bağlarbaşı'nda gerçekleşti.
Moderatörlüğünü Zeynep Bayramoğlu’nun yaptığı programda, Esra Albayrak, İhsan Karaman ve Hikmet Genç konuşmacı olarak katıldı.
Kaim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ekmen açılış konuşmasında “ 28 Şubat’lar gibi zor badireleri sabırla, inançla zafere çeviren İmam Hatiplilerin topluma yararlı sivil toplum kuruluşlarıyla yüklendikleri misyonu yerine getirmekle vazifeli olduklarını ” belirtti.
Esra Albayrak, “ Daha 15 - 16 yaşında kendimizi 28 Şubat sürecinin içinde bulduk. Direnmeye karar verdik. O sıralar babacığım Pınarhisar cezaevindeydi ve aile olarak çok yoğun duygular yaşıyorduk. Babamın “ kızım sizin arkanızdayım, merak etmeyin” dediğini hatırlıyorum ve biz de bundan da ayrı bir güç alıyorduk” dedi
28 Şubat sürecinden bahseden Esra Albayrak, "Ben lise 2'de muhatap oldum 28 Şubat'la. Fen matematikte sınava hazırlanan bir lise öğrencisiydim o dönem hedefim, imam hatipli öğrencinin hedefleri arasında olmayan genetik mühendisliğiydi. Onuncu sınıfta milli güvenlik dersiyle birlikte 28 Şubat bize çarptı. Bize 28 Şubat duyumlarla geldi önce yasak geliyormuş diye haberler geldi o dönemde üniversitelerde başlayan başörtü yasağı oldu başörtülü ablalarımız için Beyazıt Meydanı'nda eylemlere katıldık. Minik liseliler olarak. O dönem suç unsuruydu ama onun farkında değildik. Omurgalı durmak gibi bir adetimiz vardı onun parçası olarak katılıyorduk. Oralarda bir farkındalık oluşmaya başladı sonra başka liselerde açanların odluğunu gördük ama o liseler özel okullar malum FETÖ olarak bildiğimiz okullarda açıldığını gördük. O dönem iyi niyetlerle şunu yaptığımızı hatırlıyorum, burada benimle aynı sınıfta okuyan arkadaşlarım da var onlar da hatırlar. Onlarla görüşerek 'ya arkadaşlar ne yapıyorsunuz siz de biz de Müslümanız gelin bir direniş gösterelim siz de açmayın biz de açmayalım. Biz bu işi savarız' diyerek iyi niyet içerisindeydik. O süreçte bize bunu anlattılar. 'Tedbirde fayda vardır biz bu riski alamayız kariyerlerimizi tehlikeye atamayız bir yerlerden gelen haberler var' dediler ikna edemedik. Bizim sınıfta da 6 sınıftan beri gelen kardeşlik duygusu mevcuttu. Birbirimizi motive ediyorduk.Muazzam bir mücadele. Benim şahsen olayı yaşamam biraz daha farklı oldu. Aynı dönem babamın da cezaevinde yattığı dönemlere denk geliyor. 28 Şubat'ın birden fazla boyutu var, ekonomi ayağı var siyaset ayağı din eğitimi ayağı var. Ben olayı birkaç boyutlu yaşamış oldum. Ekonomide de yerel yönetimlerde de ağır baskılar yaşandı. Siyaseten de sevgili babacığımın hapishanede olduğu süreç haliyle ailece duygusal olarak yoğun bir dönem. Onun arkamızda desteğini bulmak istediğimiz bir dönem. Onun çektiği çile ile bizim çektiğimiz çile sanki birbirini sürekli besledi gibi oldu. Ben henüz 16 yaşında bir genç olarak bu baskıyla karşı karşıya geldiğimde sorduğum soru devlet ne yapar, görevi nedir? Bu sorunun cevabını verdik galiba. Devlet milletine güven verir, devlet milleti arasında dinine ırkına etnik kökenine bakmaksızın eşit muamele sunar. Devletin böyle olduğunu anladık" dedi.
Programın sonunda KAİM Vakfı yöneticileri, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek ve Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Şanlıer, konuşmacılara plaket ve hediyelerini takdim etti.